Şirketler neden batar? Nakit akış neden bu kadar önemli?

iflas
Share on linkedin
LinkedIn
Share on facebook
Facebook
Share on twitter
Twitter

Bir şirketin batmasının temelde iki sebebi vardır. İlki tahmin edileceği üzere şirketin zarar etmesi, başka bir deyişle kâr edememesidir. Elbette zarar eden her şirket batmaz, zararın miktarı, süresi, şirketin aktif büyüklüğü gibi birçok parametreye bağlı olarak zarar eden bir şirket elbette hayatta kalabilir, ancak temelde iflas bayrağını çekmiş bir şirketin bu hale gelmesinin en önemli sebebi zarar etmesidir.

Kâr etmek şart ama yeterli mi?

Şirketin kötü yönetilmesi de batma sebebi değil mi diye sorabilirsiniz. Kötü yönetim, vizyon eksikliği, yanlış ürün ya da fiyat uygulaması, uzmanlık alanı dışında sektörlere girme, ekibi yönetememe, stoğu yönetememe gibi çoğaltabileceğimiz detayların hepsi zararı doğuran sebepler olduğundan aynı sonucu doğurur, benzer örneklerdeki şirketlerin batma sebebi bu alt detaylarla birlikte temelde, “zarar” etmesidir.

Peki Kârlı bir şirket batabilir mi? Şaşırtıcı ama evet ! “Kardeşim, madem kâr ediyor şirket nasıl batabilir?” diyebilirsiniz, işte bu noktada finansal planlama kapsamında ele alacağımız ve ikinci batış sebebine konu olan “Nakit Akış” yönetimi ortaya çıkar. Bu konu şirketler için kâr etmek kadar önemli ve hatta çoğunlukla en önemli konudur.

Konuyu basit bir hikayeyle açıklamaya çalışalım;

Bodrum’da yeni bir otel açıyoruz, elimizde bir miktar sermaye var ama bir o kadar da bankadan kredi almak zorundayız, banka 60 ay yapabiliriz dedi ama prensip olarak borçlu kalmayı sevmeyen insanlarız, bu sebeple 36 ayda mutabık kaldık. Elimizdeki toplam kaynakla binayı aldık, inşaatı yaptık, çok iyi mimarlarla çalıştık, dekore ettik, eşyaları aldık, dayadık döşedik, personelleri işe aldık, reklamları verdik, plajda muhteşem bir açılış partisi yaptık, o gün de deniz muhteşem insanlar mutlu, yüzler gülüyor, rüya gibi herşey…

Açılıştan sonra birkaç ay müşteriler resmen kapıda işler iyi gidiyor, misafirler restaurantları da dolduruyor o da iyi. Satış müdürümüz çok başarılı, tur operatörlerinden biriyle yıllık bir anlaşma yaptı ciromuzun neredeyse %30 u sadece buradan gelecek, tahsilatı bir sonraki yıl başından başlayarak 12 taksite bağladık ama iyi fiyata anlaştığımız için çok mutluyuz. Tek sorun kurumsal talepler beklentinin altında ama olsun gelirlerden giderleri çıkardığımızda gayet kârlıyız. Kredi ödemeleri başladı ama elimizde yeterli paramız var, devam!… Bu arada çok kâr ettiğimiz için yönetim! kurulu kararıyla şirket ortaklarına kar payı şeklinde ödemeleri yapmaya başladık ortaklar herkesten mutlu. Restaurant ta işler beklenenden iyi olduğu için alanı genişlettik, inşaata biraz para harcadık ama iyi oldu. Sonraki 4. ayda kredi taksit ödemelerini yapabilmek için ilk defa zorlandık, “bu kafilenin geldiği iyi oldu bu taksiti kurtardık” dedi finans müdürümüz. Tam o sıralarda Turizmde siyasi bir sebeple genel bir sıkıntı başladı, doluluk oranları biraz düştü ama olsun hala kârdayız, başa baş noktasını az da olsa geçiyoruz… 2 ay sonraki taksit ödemesini ilk defa geciktirdik, sorun değil herkesin başına gelir…Bir 3 ay sonra kredi taksit ödemesi iki defa üst üste ödenemedi, zar zor bir taksidi ödedik, ikinci taksit kaldı, bir ay sonra yine ikinci taksit gecikince ihtarname geldi, sonraki 6 ayda ödenmemiş taksit sayısı 4’e ulaştı… Bankalar haciz işlemlerini başlattı, maaşını alamayan çoğu personel işten ayrıldı, tedarikçiler kapıya dayandı, oteldeki müşteriler hizmet kalitesi yerlere düşünce ardına bakmadan kaçtılar ve şikayet sitelerinde ilk sıralara yerleştik. Açılıştan bu yana baktığımızda gelirlerden giderleri çıkardığımızda kârdayız, hatta muhasebecimiz yıllık beyannameyi vermişti kârda olduğumuz için vergi bile ödemiştik, ama battık, cidden battık!!! nasıl oldu bu iş?

Aslında sorun nakit akış dengesinin doğru planlanmamasındaydı.. Bankadan kredi 36 ay yerine 60 ve üzeri alınsaydı ya da ortaklara ödemeler ertelenseydi ya da Tur operatörüyle yapılan satış vadeli olmasaydı ya da restaurant inşaatı yapılmasaydı… bu duruma düşmeyecektik.

Sonuç; Gelir-gider (Kâr) analizleri ile nakit akış bütçe ve planlamaları benzer konular gibi gözükse de aslında başka analizlerdir, ve gelir gider bütçesi dip rakamıyla nakit akış dip rakamında çok farlı rakamlara ulaşabilirsiniz. Nakit akışı iyi yönetemediğinizde, planlayamadığınızda kâr etseniz de batmanız onlarca farklı örnekle ispatlayabileceğimiz üzere “gayet mümkün”. Bu da bize konunun ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Mümkünse yıllık, aylık, haftalık olarak nakit akış tablolarının hazırlanması ve tahminlenmesi çok önemli. Nakit akış planlaması yaparken olası birkaç senaryo üzerinde çalışma yapmanın her zaman daha iyi sonuçlar verdiğini de unutmayalım.

Nakit Akış ile geleceği planlayın,

“Nakit Akış” projesi, şirketlerin nakit akışlarını tahminlenebilmesi ve yönetebilmesi için oluşturuldu. Tahmin oluştururken geleceği net birşekilde öngörmemiz elbette mümkün değil, bu sebeple olası farklı senaryolar oluşturup raporlamanızı da sağlıyoruz.

Kurucu Ortak

Cengiz Şeker

İlgili Yazılar

Blog

Nakit Akışı nedir?

Nakit akışı işletmeye giren ve işletmeden çıkan nakitler demektir. Şirketlerin paralarının tutulduğu kasa ve bankada günlük para girişleri ve çıkışları olur.  İşte bu giriş ve

Daha Fazla »